6 yaşındaki bir kız çocuğunun ailesinin izni ile ‘evlendirilmesi’ ve yıllarca istismara maruz kalmasının ortaya çıkmasının ardından Denizli’de kadınlar eylem yaptı. Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları ve diğer bileşenlerin oluşturduğu Denizli Kadın Platformu üyeleri Delikliçınar Meydanı’nda toplandı, sloganlarla çocukların evlendirilmesini protesto etti.
Grup adına Denizli Kadın Platformu Başkanı Ayşegül Odabaşıoğlu açıklama yaptı. Odabaşıoğlu, “Çocuklarımızdan ve laiklikten ellerinizi çekin. Çocuklarımıza yapılan istismar ve şiddet haberleri öfkemiz ve yasımızı tarif edilmez boyutlara ulaştırdı” dedi.
“MAALESEF AŞİNA OLDUK”
Çocukların yoğun şekilde şiddete ve cinsel istismara maruz kaldığını belirten Odabaşıoğlu, şunları söyledi:
* “Maalesef ülkemiz açısından son yıllarda aşina olduğumuz bir konuya dönüştü. Küçük bir kız çocuğunu evlendiren zihniyeti kabul etmiyoruz. Çocuklara yönelik istismar sadece kınama açıklamaları ile geçiştirilemez. Bu durum münferit kabul edilerek nedenleri yok sayılamaz. Ülkemizde çocuklara yönelik istismar vakaları son 10 yılda yüzde 700 artmıştır.
* Ülkemizin dört bir yanındaki adliyelerde her yıl on binlerce çocuğa yönelik cinsel istismar fiilleri yargıya intikal etmektedir. Sadece bu rakamlar ve oranlar bile son günlerde gündeme oturan bu sorunun ne kadar vahim boyutlarda ulaştığını ve ne kadar yaygın bir hale geldiğini ortaya koymaktadır. Üstelik bunlar sadece kayıtlara geçen rakamlar olup, sorunun gerçekte bundan çok daha büyük olduğu malumdur.”
“BATAKLIĞI YARATAN KOŞULLAR ORTADAN KALKMALI”
Kriminal tedbirlerle sorunun ortadan kalkmayacağını belirten Odabaşıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
* “Bu bataklığı yaratan koşullar ortadan kaldırılmadan bu toplumsal sorunu ortadan kaldırmak mümkün değildir. Öyleyse en kısa zamanda ve planlı olarak çocuklara yönelik cinsel istismarı yaratan eril ve cinsiyetçi söylemin ortadan kaldırılması için çok yönlü ve yaygın bir eğitim programının uygulanması gerekmektedir. Bunun bir devlet politikası haline getirilmesi, bundan daha önemlisi bu durumu besleyen eril söylemlerin ve cinsiyetçi dilin yaşamın her alanında mahkûm edilmesi gerekmektedir.
* Bu konuda gerek devlet yetkililerine, gerek kanaat önderlerine, gerek eğitim camiasına büyük görevler düşmektedir. Gün geçmiyor ki; henüz bebek sayılacak yaşta olan ve cinsel kimliği dahi oluşmayan çocuklara yönelik bir söylem ile karşılaşmayalım. Son dönemlerde sıklıkla ülke gündemine geldiği üzere, çocuk yaştaki evliliklere gösterilen müsamaha, bebek yaştaki çocuklara cinsel kimlik yükleyen çeşitli gerici söylemler, bu söylemlerin cezasız bırakılışı ve hatta korunuyor oluşu ifade ettiğimiz bu bataklığın toplumsal nedenidir.”
“SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ”
Çocuklara yönelik her türlü istismarın ortadan kalması için bir devlet politikası benimsenmesi gerektiğini belirten Denizli Kadın Platformu Başkanı Ayşegül Odabaşıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
* “Toplumsal nedenler ile istismara zemin sunan tüm aktörlerin ortadan kaldırılması için toplumsal seferberlik ilan edilmesi gerekmektedir.
* Öncelikle Çocuk Bakanlığının kurulması, çocukların üstün yararının temel alındığı kanuni düzenlemelerin yapılması, çocuklara ve kadınlara yönelik her türlü cinsiyetçi söylemin terk edilmesi, cinsiyetçi söylemlerin cezai yatırıma tabi tutulması, cinsel istismar suçunda verilecek ceza hükmünün üst hadden ve lehe hükümler uygulanmaksızın verilmesi ve yine yargılamanın kısa sürede sonuçlanması gerekmektedir.
* Altı yaşındaki bir kız çocuğunu sözde bir nikâhla evlendirilip gelin yapanların elleri o çocuğun üzerinde dolaşmaktadır ama sadece onların elleri yoktur.
Küçük yaşta çocuklarla evlenilebilir diyen sözde hocaların elleri de o çocuğun bedenine uzanmaktadır.
* Kızlarınızı okula göndermeyin diyerek onları eğitim hakkından mahrum edenlerin elleri de vardır küçük bedenlerde.
* Şekli, içeriği belli olmayan bir biçimde denetlenmeyen medrese tipi okulları kuran ve kollayanların elleri yanında, insan beynini dumura uğratan, ezberciliği körükleyen eğitimleri, icazet töreni gibi ritüellerle özenilecekmiş gibi yaygınlaştıranların da elleri vardır bu küçük bedenlerde.
* Ailenin mağdur olduğunu söyleyenlerin elleri yanında laiklik ilkesini yok etmeye çalışanlarında elleri vardır bu bedenlerde.
* Ülkemizin tarikat ve cemaatlerin ellerindeki tüm çocukların güvenliğinden kaygılıyız. Ülkemizin laiklikten adım adım uzaklaştırılmasından ve şeriat ilkelerinin yaşama geçirilmeye çalışmasından kaygılıyız.”
YÜRÜYÜŞ YAPTILAR, SLOGAN ATTILAR
Açıklamanın ardından grup, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinden Candoğan Parkı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı ve yürüyüş güzergahını trafiğe kapattığı protestolar boyunca; “Türkiye laiktir laik kalacak”, ‘Karanlığa teslim olmayacağız”, “Sessiz Kalma, suça ortak olma” şeklinde sloganlar atıldı. Yürüyüş sırasında düdük ve ıslık çalındı. Daha sonra yürüyüşü tamamlayan grup olaysız dağıldı.